Ayetullah hamaneinde yorumları ile Hz.Fatıma (s.a)

Allahu Teala'nın son resulü hz. Muhammed'in (sav) sevgili kızı hz. Fatıma (sa) yüce bir konum ve mertebeye sahip. Son 14 asır boyunca bir çok yazar, ve düşünür tüm kadınların serveri olan hz. Fatıma’nın (sa) yaşamından ve yüce şahsiyeti ile ilgili bazı kesitleri aktarmaya ve anlatmaya çalıştılar. İslam inkılabı rehberi Ayetullah Seyit Ali Hamenei, İslam dininin seçkin alimi olarak eşine rastlanmayan hz. Fatıma’nın (sa) şahsiyetinin tanınması gerektiği kanaatinde , zira yüce İslam peygamberinin (sav) sevgili kızı tüm insanlığa ve özellikle de kadınlar için mükemmel bir örnektir.


Hz. Fatıma gibi fazıl ve muttaki bir kadın, şüphesiz ahlak ve manevi kemalat kaynağı olan bir ailede yetişti. Bu büyük şahsiyet yüce Allah'ın son resulü hz. Muhammed'in (sav) kutsal evinde doğdu ve o seçkin insanın gözetiminde terbiye oldu. İslam inkılabı rehberi Ayetullah Seyid Ali Hamenei bu bağlamda şöyle diyor: Hz. Fatıma tüm çocukluk dönemini, unutulmaz muazzam bir mücadele yürüten bir babanın kucağında geçirdi. Daha çocukluk döneminde Mekke mücadelesinin zorluklarına katlanan, Şeb'i Ebi Talib'e sürgün edilen, mücadele düneminin açlık ve şiddetlerini hisseden, daha sonra Medine'ye göç eden,ve tüm yaşamı boyunca Allah yolunda cihat eden bir erkeğin eşi idi.


Böylece hz. Zehra Kübra verimli yaşamının tüm kademelerinde amansız mücadelesini yürüttü.


Hz. Fatıma’nın (sa) iftiharlarından biri ' babanın annesi ' anlamında olan Ümmu Ebiha'dır. Söz konusu lakap, babasının huzurlu olması ve üzüntülerini gidermesi için bir anne gibi büyük çabalar gösteren bu fedakar kadına verildi. İslam inkılabı rehberi Ayetullah Hamenei hz. Fatıma’nın (sa) bu lakabı konusunda şöyle diyor: ' Bu ihtişama bakınız! Küçük yaştaki bir kız çocuğu en zor dönemlerde Allah resulünün yardımına koşuyor.' O dönemde Kureyş müşrikleri hz. Muhammed ve ashabını şiddetle eziyet edip onları Mekke'nin yakınlarında olan şe'bi Ebi talib'de ambargoya tabii tuttular. İşte orada Resul ekrem iki vefalı yakını olan eşi hz. Hatice ve en büyük destekçilerinden bir olan sevgili amcası Ebutalib'i kaybetti. Hz. Fatıma Zehra (sa) bu dönemde babasının munis ve dert ortağı idi.


Hz. Fatıma, mükemmel bir insan olarak tanınmasını sağlayan eşsiz özelliklere sahipti. Bu yüce şahsiyetin manevi konumu hakkında , İslam inkılabı rehberin şöyle diyor: Hz. Zehra (sa) görünüşte bir insan ve bir kadın, hem de genç bir kadındır; fakat aslında muazzam bir gerçek, parlak İlahi bir nur, salih bir kul, ve seçkin bir insandır... Resul Ekrem, kıyamet gününde hz. Ali'nin (as) mümin erkekler ve hz. Fatıma’nın (sa) mümine kadınları cennete götüreceklerini buyurdu.


İslam peygamberi'nin (sav) sevgili kızının manevi konumu, meleklerin onunla konuşacak, ve hılkatın başlangıcından kıyamete kadar en üstün kadın olduğunu belirtecek kadar yüce idi. Fatıma Mushafı, bu yüce kadın hakkındaki değerli bir esedir. Ayetullah Hamenei bu kitap hakkında şöyle diyor: Ehli beyt'in bir çok konuda bu kitaba baş vurdukları, çeşitli rivayetlerde anlatılıyor. Mutahhar ehli beytten biri şöyle buyuruyor: bu kitapta helal ve haram hükümleri yok; bu kitapta insanların gelecekte yaşayacakları olaylar anlatılıyor. Bu nasıl yüce bir ilimdir? Bu nasıl eşsiz bir marifet ve hikmettir ki Yüce Allah genç bir kadına bağışlıyor? Bu, manevi konularla ilgilidir.


Hz. Fatıma Zehra'nın (sa) muhlisane yaptığı ibadet, sadece yüce babası ve eşinde görülecek ender özelliklerinden biridir. İslam inkılabı rehberi Ayetullah Hamenei bu bağlamda şöyle diyor: Hz. Fatıma ibadet mihrabında durduğunda, Allah katına yakın binlerce melek onu selamlayıp tebrik ediyordu.


Böyle bir ibadet ve kulluğun sonucu, Allah'a tevekkül ve O'nun isteğine tamamen teslimiyettir. İslam inkılabı rehberi, bu konuda da şöyle diyor: Hz. Fatıma’nın (sa) manevi konumundan sonra, ki biz onu anlamaktan aciziz, o yüce insanın tüm şartlarda hükmü, Allah’ın yolunda tam bir teslimiyetti. İşte bu teslimiyet İslam tarihinde bu yüce insanı eşsiz bir mücahide, ve mazlumiyet ile hakkaniyet bayrağına dönüştürdü.


Hz. zehra Kübra, en bariz özelliklerinden biri olan sade yaşamayı yüce babasından öğrendi ve Ali (as) ile yaşamı boyunca bu özelliğini kullandı. Bu konuda bir çok rivayet anlatılır ki Fatıma’nın (sa) evlenmesi onlardan biridir. Ayetullah Hamenei bu konuda şöyle diyor: Hicretin ardından Fatıma, Ali (as) ile evlenir ki hepiniz onun mihir parası ve çeyizi konusunu biliyorsunuz; İslam dünyasının en büyük şahsiyetinin kızı, evlenme törenini nasıl da sade gerçekleştiriyor.


Hz Zehra (sa) sade yaşamına rağmen yoksullara yardım etmekten geri kalmayıp onlara hep yardımcı olmaya çalıştı. Nitekim defalarca ev eşyasını onlara bağışladı. Kuran Kerim İnsan suresinde İmam Ali (as), Fatıma (sa), cennet gençlerin efendileri hz. imam Hasan ve İmam Hüseyin’in cömertliğinden taktir ediliyor.


Fatıma Zehra (sa) özel yaşamının yanısıra aile yaşamında da örnek biri sayılırdı. Bir eş, anne ve ev hanımı konumunda çalışkan ve dikkatli olan İslam dünyasının bu örnek kadını hakkında İslam inkılabı rehberi şöyle diyor: Emirul müminin Ali (as) hz. fatıma hakkında şöyle diyor: Evlilik boyunca Fatıma bir kez bile beni sinirlendirmedi.


Fatıma zehra (sa) tüm ihtişamı ile evde iyi bir eş ve iyi bir kadındı.


Hz. Fatıma’nın (sa) kısa yaşamının en bariz özelliklerinden bir diğeri onun sosyal faaliyetlerdeki haktaleplik ve hak yolunda konuşması idi.Ayetulllah Hamenei bu özelliğini şöyle açıklıyor: Hz. Fatıma’nın (sa) yaşamı çok kısa idi, nitekim yaklaşık 20 yıl sürdü. Fakat bu yaşam mücadele, inkılapı ve sabır, eğitim ve öğretim, nübüvvet, imamet ve İslam nizamını savunma konularında mücadelenin engin denizi idi ve sonuçta dabu yolda şehit oldu. Fatıma’nın (sa) bu cihat dolu yaşamıdır ki gerçekten eşsiz ve olağan üstüdür, ve şüphesiz insanın zihninde parlak ve müstesna bir olay olarak iz bırakır.


Fatıma zehra’yı (sa) mükemmel ve üstün bir insan kılan bu özellikler, İslam peygamberi’nin (sav) ona büyük saygı duymasına neden oldu. Ayetullah Hamenei bu konuda Resulullah’ın eşlerinden birinden bir hadis aktarıyor ve şöyle diyor: Fatıma Zehra(sa) Resulullah’ın evine girdiğinde, hz. Muhammed (sav) ayağa kalkar ve sevinçle ona doğru giderdi. Fatıma’yı öperek ellerini sevgi ile tutar ve onu yerine oturttururdu. Bu, Fatıma’nın (sa) konumudur. İşte bu yüzden Resul Ekrem açıkça şöyle buyuruyor: ‘Allah Teala Fatıma’nın (sa) hışmından sinirlenir ve onun rızayetinden razı olur.’ Aslında peygamberin hz. Fatıma’yı övmesi o hazretin davranış ve konuşmasın teyit etmek anlamında ve dünya kadınlarına örnek olma liyakatını göstermektedir.


İslam inkılabı rehberi her kesin saadet ve kemale ulaşmak için hz. Fatıma’nın (sa) yolunu izlemesi gerektiğini belirtirken, bu yüce şahsiyetin her söz, kelime ve davranışının bizler tarafından örnek alınması gerektiğini vurguluyor

__________________
“Ben burada oturup tesbih çeken mollalardan değilim. Ben Papa değilim ki, Pazar günleri ayin yapıp, diğer vakitlerde kendim için saltanat süreyim ve diğer işlerle bir ilgim olmasın.”

HUMEYNİ (R.A)

not:Ali Şeriati ''Fatıma fatımadır'' adlı kitabında Hz. Fatıma hakkında kapsamlı ve doyurucu yazılar kaleme almıştır..
kadın olmak fatıma olmaktır,kadın olmanın faziletini ve tanımını tüm hasletlerle üzerinde bulunduran hz.Fatıma kadın olmanın manasıdır.kadın deyince akıllara fatıma gelir ve gelmelidir.fatıma modern hayatla geleneksel hayat arasına sıkıştırılmış kadının kurtarıcısı ,örneğidir.
kadın olmak şuuruna Fatımada erişmek duası ile...